Türk mühendisleri,
TÜBİTAK'ın desteğiyle “ilk soğutmasız minyatür kızılötesi kamera” geliştirdi.
Takıldığı araçları, yayaya çarpmamak için otomatik olarak durduracak, cep
telefonlarına gece görüşü imkanı sağlayacak kameralar için yurt dışından
sipariş alındı.
ODTÜ'lü akademisyenler
tarafından Türkiye'de ilk defa geliştirilen soğutmasız minyatür kızılötesi
kamera, benzerlerinden 10 kat daha ucuza üretildi.
Savunma sanayisi dışında
kullanıma açılan kızılötesi kameraların, en yaygın kullanım alanının
otomobiller ve cep telefonları olması bekleniyor.
ODTÜ MikroElektroMekanik
Sistemler (MEMS) Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde, düşük maliyetli soğutmasız
kızılötesi görüntüleme sensörlerini kullanan minyatür kızılötesi kamera modülü
geliştirildi.
ODTÜ-MEMS Merkezi Başkanı Prof.
Dr. Tayfun Akın, 1995 yılından beri MEMS teknolojisini geliştirdiklerini,
Merkez'de geliştirilen teknolojilerin sanayiye aktarılması ve Türkiye
ekonomisine, yüksek katma değerli ürün ihracatı yoluyla katkı sağlaması için
Teknokent yasası kapsamında şirketler kurmaya başladıklarını anlattı.
Soğutmasız kızılötesi dedektörler
için Dr. Selim Eminoğlu ile Mikrosens isimli şirketi Türkiye Teknoloji
Geliştirme Vakfı'nın (TTGV) girişim sermayesi fonu yöneticisi şirketten
aldıkları yaklaşık 1 milyon dolarlık fon desteğiyle ODTÜ-Teknokent'te
kurduklarını, ardından TÜBİTAK'tan iki ayrı projelerinin TÜBİTAK tarafından da
desteklendiğini söyledi.
Akın, TÜBİTAK desteğiyle
soğutmasız, kızılötesi görüntüleme sensörü geliştirdiklerini ve yine TEYDEB'den
aldıkları ikinci destekle soğutmasız kızılötesi görüntüleme sensörlerini
kullanan minyatür kızılötesi kamera geliştirdiklerini bildirdi.
Çok yüksek maliyetlerle üretilen
kızılötesi kameraların savunma sanayisinde güvenlik amaçlı kullanıldığını dile
getiren Akın, amaçlarının ise düşük maliyetle üretilen minyatür kızılötesi
kameraları savunma dışında günlük kullanıma sunmak olduğunu ifade etti.
Dünyanın ilk etkin küçültme
tekniği Türkiye'den
Prof. Dr. Akın, kızılötesi
kameraların küçültülüp ucuzlatılması konusunda dünyada önemli bir rekabet
bulunduğunu vurgulayarak, dedektörleri düşük maliyetle üretmek ve kameraları
küçültmek için dünyadaki yöntemlerden farklı, mikroelektromekanik sistemler
(MEMS) ve CMOS entegre devre teknolojisine bağlı değişik bir teknik
uyguladıklarını belirtti.
Kameranın ilk prototipinin ODTÜ
MEMS'de geliştirilmesinin ardından kızılötesi kameranın makul bir yatırımla çok
ucuza ve çok sayıda üretilebilmesi için “fabrikasız üretim” yöntemini
seçtiklerini dile getiren Akın, “Kızılötesi dedektör içeren kameralar, fiyat
yüksekliği nedeniyle savunma sanayi ve bazı güvenlik uygulamaları dışında fazla
kullanılamıyor. Ancak geliştirdiğimiz kızılötesi kameranın alanındaki
kızılötesi kameralara göre neredeyse 10 kat daha ucuz olması bekleniyor” dedi.
Fiyatlardaki bu düşüşün,
kızılötesi termal kameraların gelecekte hayatın içinde olmasını sağlayacağına
işaret eden Akın, özellikle otomotiv, güvenlik, savunma, havacılık, tıp ve
endüstriyel termografi gibi ileri teknolojiyle iç içe olan alanlarda kızılötesi
kameraların kullanılmasının beklendiğini söyledi.
Cepten ateş ölçülecek
Prof. Dr. Akın, söz konusu
minyatür kızılötesi kameraların özellikle otomobillerde ve cep telefonlarında
yaygın bir kullanım alanı bulmasını beklediklerini bildirdi.
Araçlara yerleştirilecek
kızılötesi kamerayla araçların yayalara çarpmamak için otomatik olarak
durabileceğini ve ölümcül kaza sayılarında da
büyük düşüş olacağını savundu.
Akın, bu sistemin Avrupa Birliği mevzuatında da öngörüldüğünü ve ileride her
arabada zorunlu hale geleceğini belirtti.
Geliştirdikleri kameranın Android
işletim sistemi tabanlı taşınabilir bilgisayarlar ve cep telefonları üzerinde
çalışabilen ilk kızılötesi görüntüleme sistemi olmasını beklediklerini
vurgulayan Akın, sistemin ilk aşaması olan cep telefonlarını Android sisteme
bir kablo sayesinde bağlama işini başarıyla yapabildiklerini söyledi.
Çalışmaların ileri aşamasında bu
kameraları daha da küçültüp cep telefonunun içine girecek bir sisteme getirmeyi
hedeflediklerini dile getiren Akın, böylece her akıllı telefonda kızılötesi
kameranın kullanılabileceğini ifade etti.
Akın, böylece kızılötesi kamerası
bulunan cep telefonlarının karanlıkta cep telefonuna bakarak güvenli
yürümekten, cep telefonuyla ateş ölçmeye kadar onlarca kullanım alanı
bulabileceğine işaret etti. Akın, bu kameralarla duvar içindeki elektrik ve
boru hatlarının yerlerinin, ayrıca evlerdeki ısı kaçak ve kayıplarının da rahatlıkla
tespit edilebileceğini kaydetti.
“Türkiye büyük şans yakaladı”
Dünyada bu kadar küçük boyutta
kızılötesi kameranın iki şirket tarafından üretilebildiğini dile getiren Akın,
ancak bu şirketlerinin fiyatlarının kendi üretimlerinden çok daha yüksek olduğunu
ifade etti.
Geliştirilen ürünlerini ABD'de
yapılan Savunma ve Güvenlik Fuarında ve Otomotiv Elektroniği Fuarında
tanıttıklarını, yoğun ilgi gören ürünlerinin infrared görüntüleme ile ilgili
bir uluslararası dergide haber olduğunu, bu ürünle ilgili iki ayrı kıtadan üç
ayrı ülkeden şimdiden sipariş aldığını söyleyen Prof. Dr. Tayfun Akın,
yatırımcılarıyla olan mevcut finansman görüşmelerinin sonuçlanmasından sonra
seri üretime başlayacaklarını anlattı.
Akın, kameralarıyla dünya
pazarında yerlerini alacaklarını dile getirerek, ileriye dönük hedeflerinin
kameraların cep telefonuna entegre şekilde çalışmasını sağlamak olduğunu
aktardı.
Prof. Dr. Akın, çalışmalarıyla
Türkiye'nin düşük maliyetli kızılötesi kameralar konusunda dünyada lider ülke
olabilme şansını yakaladığını sözlerine ekledi.
Kamera nasıl çalışıyor?
Isıyı esas alan kızılötesi
kameralarda, objelerden gelen radyasyon kızılötesi dedektörün piksellerinde
sıcaklık farkı yaratmakta, değişik piksellerdeki farklı sıcaklıklar, farklı
renk kodu ile bir ekrana basılarak görüntüleme elde ediliyor. Ürünün fiyatının
pahalı olması sebebiyle genelde savunma sanayisinde kullanılan kızılötesi
kameralar TÜBİTAK destekli “Minyatür Kızılötesi Kamera Modülü Geliştirilmesi”
projesi ile rahatlıkla her alanda kullanılabilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder